AUGEN BLICK MAL/Festival Raporu



 AUGEN BLICK MAL!

Başak Gürer/Tiyatro Tempo 

21-26 Nisan 2015 tarihlerinde Almanya’nın Berlin kentinde bu yıl 13. kez düzenlenen “Çocuk ve Gençler için Tiyatro” festivaline, Assitej Türkiye Merkezini temsilen, Tülin Sağlam, Özgün Çakar ve Bilge Serdar ile birlikte katıldım.  
Festival ayrıca ASSITEJ’in 2015 yılında düzenlenen sanatsal buluşmasına ve Next Generation programına da ev sahipliği yaptı. Ben de Assitej'in "Next Generation-Gelecek Nesil" projesine Türkiye'den katılan ilk genç sanatçı oldum.
75 farklı ulusal ASSITEJ merkezinden gelen katılımcılar deneyimlerini paylaşmak, bilgilerini aktarmak ve tartışmak için bir araya geldi. Ayrıca Berlin’de ki bu festival ve sanatsal buluşma kapsamında ASSITEJ 50. yılını kutladı. Böylesi bir ana şahit olduğum için kendimi şanslı hissediyorum ancak, kutlama gösterişten uzak ve heyecansızdı. Böyle önemli bir organizasyon çok daha renkli hale getirilebilirdi.
Altı gün süren festival Berlin’in farklı bölgelerinde çeşitli seminerlere, atölye çalışmalarına, tartışma platformlarına ve çoğunluğunu yerli grupların oluşturduğu, farklı teknikleri gözlemleyebileceğiniz çocuk ve gençler için sergilenen oyunlara ev sahipliği yaptı.
Berlin’in bir köşesinde oyun izlerken, diğer köşesinde kukla tiyatroları ile ilgili bir toplantıya katılabilirdiniz. 
Ama sanırım benim için en heyecan verici olan Next Generation (yeni nesil sanatçılar) programının bir parçası olmaktı. 
Her yıl farklı ülkelerde gerçekleşen Next Generation programı, dünyanın farklı yerlerinden gelen, genç ve yetişmekte olan sanatçıları bir araya getirmeyi hedefliyor. Program yeni nesil sanatçıların deneyimlerini, fikirlerini ve gelecek planlarını konuşup tartışabilecekleri bir alan yaratıyor ve genç neslin birlikte üretip, geliştirebileceği fikirlerin ortaya çıkmasına, hatta iş birliği içine girmesine ön ayak oluyor. 
 
Bu yıl Berlin’de gerçekleşen Next Generation programı ilk defa bu kadar kalabalık bir katılıma şahit olmuş. Daha önceleri yapılan çalışmalara çoğunlukla Avrupa ülkelerinden katılım sağlanmış. Bu yıl ilk defa dünyanın birbirinden çok uzak, farklı köşelerinden gelen konuklara ev sahipliği yaptı.
Next Generation’un Berlin buluşmasına, Kolombiya, Almanya, İsveç, Nijerya, İran, Kuzey ve Güney Kore, Güney Afrika, Brezilya, Hindistan, Uruguay,  
Türkiye, Arjantin, Kamerun, Zimbabwe, Nepal, Svaziland, Meksika ve Ruanda’dan gelen 38 yeni nesil sanatçı katıldı. 
Aralarında müzisyen, oyuncu, kuklacı, pedagog, yazar, araştırmacı ve yapımcıların olduğu geniş bir kitleydi. Bu yüzden iki gruba ayrıldık. Sabah erken saatlerde başlayan ve gece geç saatlere kadar süren yoğun bir programımız vardı. Toplantılar, seminerler, tartışma toplantılarından ve çoğunlukla akşam izlenen oyunlarından sonra yorgun düştük ama yemek aralarında yaptığımız yararlı konuşmalar fikir üretmek ve geliştirmek için iyi birer fırsat oldu bizim için. Şimdiden geleceğe dair birkaç planımız hazır bile.J
Benim gibi henüz yolun başında olan ve çocuk tiyatrosu için bir şeyler yapmak isteyen bir grupla bir arada olmak çok keyifliydi. Kendi ülkemizde yaşadığımız benzer sorunların başka ülkelerde de yaşanması, yalnız olmadığımızın bir göstergesi idi ve çaresizliğe düşmememiz için yol gösterici oldu. Aynı ya da benzer sorunlarla mücadele ederken üretime geçmeye çalışmanın zorluklarını tartıştık bolca. Fikir üretmek ve geliştirmek konusunda birbirimize nasıl destek olabileceğimizi, kendi yaşantımızdaki bilgileri birbirimize nasıl aktarmamız gerektiğine kafa yorduk.  
Başka heyecan verici bir anda festival kapanışında Next Generation olarak bir sunum hazırlamak oldu. Konu başlığımız “Eğer ASSITEJ Başkanı Olsaydım!” Biz bu başlıktan yola çıkarak Berlin 2015 Next Generation ekibi olarak bir manifesto hazırladık ve tüm katılımcılara bu manifestoyu sunduk hatta kâğıtları uçak yapıp üzerlerinden uçurduk.
Manifestomuz şöyleydi:
Eğer ASSITEJ başkanı olsaydım…
1.      …dünya haritasını değiştirir ve tüm sınırları kaldırırdım.
2.      …çocukları dinler ve onların daha fazla şey söylemesi için, onlara destek olurdum.
3.      …gelişmekte olan ülkelere hükümetlerin destek vermesini isterdim.
4.      …çocuk ve gençlerin tiyatro kültürü olduğundan emin olurdum.
5.      …çocukken dondurma almak için ne kadar koştuğumu hatırlardım.
6.      …TYA; ölümcül hastalıkların, nefretin, savaşların ve sessizliğin tedavi edici ilaçlarıdır. 
7.      …genç seyirci için eğitsel çalışmalar yapardım.
8.      …bir kez bile oyun izlememiş çocuklara olanak tanırdım.
9.      …çocukların tiyatroya erişimini sağlamak için Afrika ülkelerinin politikalarını geliştirecek programlar yaratırdım.
10.   …ASSITEJ’i kapsayıcı ve ufuk açıcı bir birlik yapardım.
11.   …TYA(Genç seyirciler için tiyatro)’in genç seyircilerin gelişmesinde önemli rol oynaması için öncülük ederdim.
12.   …TYA’ya öncelik verirdim.
13.   …çocuklar ve gençlerle irtibatta olur, böylece onların görüşlerini ve konularını bilirdim.
14.   …insanlara asla eğer ASSITEJ başkanı olsaydınız ne yapardınız diye sormazdım.
15.   …ASSITEJ’e üye tüm ülkelerin ekonomik farklılıklarını ortadan kaldırır, tüm bütçeyi eşit olarak dağıtırdım.
16.   …seçim sisteminde büyük bir hata olmuştur derdim.
17.   …çocuklara ve gençlere, tüm ASSITEJ üyesi ülkeleri tanıtırdım.
18.   …çocuk haklarına ve onların haklarının savunulmasına odaklanır ve tiyatro aracılığıyla onların daha katılımcı olmasını sağlardım.
19.   …ekonomik olarak küçük bütçelere sahip olan ülkelerden gelen katılımcıların varlıklarının ve katılımlarının güçlenmesini sağlardım.
20.   …festival boyunca halka açık alanlarda tiyatro oyunları sergilerdim.
21.   …tüm dünyayı çevreleyen uluslararası, ücretsiz televizyon istasyonu kurardım.
22.   …çocuk ve gençlerle sanatçılar arasında etkili etkileşim için alanlar önerirdim.
23.   …çocuklara bizden ne beklediklerini sorardım.
24.   …farklılıklar ve arzular için alanlar yaratırdım.
25.   …bir grup çocuk ve genç ASSITEJ başkanı olsaydı, ben onların sekreteri olurdum. 
26.   …tüm dünyaya her şeyin mümkün olabileceğini söylerdim..

               Heyecan verici ve yoğun geçen altı günün sonunda ayrılma vakti geldiğinde nerdeyse hepimiz ağlayacaktık. Bu kadar kısa sürede bu kadar özel ve önemli paylaşımlarda bulunmak, sanırım bizi bu noktaya getirdi. Her zamanki gibi mailler, facebook bilgileri, iletişim adresleri havalarda uçuştu ve önümüzdeki yıl İngiltere’nin Birmingham kentinde düzenlenecek kongrede buluşmak için söz verdik birbirimize. 
Başak Gürer

 

 


08.06.2015